İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı bu günü, 1 Eylül’ü, savaşlar yerine barış olsun, savaş yerine barışı hatırlayalım gerçeği ile dünyada “Barış Günü” olarak kutluyoruz.
1945 yılında savaş/savaşlar bitmedi. Yıl 2018 bizler yine barışı değil savaşı konuşuyoruz. En yakınımızdaki savaştan en uzağımızdaki savaşa “insanın insan zulmünü” konuşuyoruz. Savaşta yok olan hayatları, açlığı-susuzluğu, çaresiz yurtsuz kalan göç eden insanları, yoksulluğu, doğanın ve yaşayan canlıların yok olmasını, eşitlik-özgürlük-adalet-demokrasinin yok edilmesini belki de en acımasızı olan kazananlarının sözde zaferlerini…
Oysa barışı konuşmalıyız. Barış savaşa karşı kazanılmış zaferlerin en büyüğüdür. İnsanlığa duyduğumuz sevgiyle, hoşgörüyle, saygıyla “İNSAN OLMAKLA” övünmek zaferdir. Bu değerlerden uzaklaşmak insanlığımızı değersizleştirir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Dünya’da kabul gören evrensel düşüncesi ve genel siyaseti “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ” temel hedefimiz olmalıdır. Önce yurdumuzda bir bütünlük içerisinde kardeş olarak yaşamalı, sonra tüm dünya ile barış içinde olmalıyız. Uygar toplumlar barış içinde yaşayan toplumlardır.
Dünya halklarının birlikte, huzur ve güven için de eşit olarak yaşadığı, insanlık onurunun yüceltildiği bir dünya dileğiyle; savaş ve karanlığa inat, barış , aydınlık “önce insan” diyen; insanların özgürlüğü,onuru, geleceği için çalışan, yüreğinde insan sevgisi olan herkesin “1 Eylül Dünya Barış Günü” kutlu olsun.
Süheyla GÜLEN
Açık Kapı Derneği Onursal Başkanı
