27 Aralık 1919 günü Ankara’da seğmenlerin “Vatan uğruna ölmeye geldik Paşam” sözü ile karşılanan Mustafa Kemal Paşa’nın şehir halkının milli mücadeleye vereceği desteğe olan inancı artmıştır.
Mustafa Kemal Paşa stratejik yollar üzerinde olan bu şehirden milli mücadelemizi yönetmiş, 23 Nisan 1920’de Millet Meclisi’mizi de açarak bir anlamda Ankara’yı fiili anlamda başkent yapmıştır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’nın başkent olmasıyla ilgili, Nutuk’ta şöyle demişti: ” Ankara’nın gerek iklim, gerek ulaştırma araçları ve gelişme kabiliyet ve istidadı ve gerekse mevcut tesisler ve kuruluşlar bakımından hiç de uygun ve elverişli olmadığını söylüyorlar; ‘İstanbul’un payitaht olması lâzımdır ve mutlaka olacaktır’ diyorlardı. Bu ifadeye dikkat edilirse, bizim başkent deyimiyle kastettiğimiz anlam ile bu ifadelerdeki payitaht deyimini kullananların görüşleri arasında bir fark bulmamak mümkün değildir. Bundan dolayı, bu konuda zaten kesinleşmiş bulunan kararımızı resmen ve kanuni yoldan ilan ettirerek, ‘payitaht’ sözünün de yeni Türkiye Devleti’nde kullanılmasına gerek kalmadığını göstermek lâzım geldi. Kanun teklifi, 13 Ekim 1923 tarihinde uzun görüşme ve tartışmalardan sonra çok büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Kabul edilen kanun maddesi şudur:
Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara şehridir.“
Milli mücadelenin kazanılmasına ve cumhuriyet ilan edildikten sonra da cumhuriyet ilke ve devrimlerinin hayata geçirilmesine yön veren, topraklarında Ulu Önder Mustafa Kemal’in yattığı Anıtkabir’i kucaklayan, Cumhuriyetimizin başkenti Ankara’nın başkent oluşunun doksan altıncı yıl dönümünü kutluyorum.
Bizlere bu güzel vatanı armağan eden başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını, kanlarıyla canlarıyla bu toprakları vatan yapan kahraman evlatlarımız aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi en derin saygılarımla, sonsuz şükran ve minnetle anıyorum.
Süheyla GÜLEN
Açık Kapı Derneği Onursal Başkanı
